30 Temmuz 2012 Pazartesi

Aşkın Laneti

Dün eski bir telefonuma işim düştü telim bozulunca.Eh öle olunca eski defterler açıldı…Yada bu durumda eski mesajlar demek uygun olacak..

Mesajlar,alınan notlar insanda böyle bir bu kim yaa hissi uyandırıyor.Acımayla karışık bir yabancılaşma.İnsan kendine bile yabancılaşıyormuş zaman geçtikçe onu gördüm.

Ama asıl etkileyici olan bir zamanlar beni çok sevmiş yada en azından öyle olduğunu iddaa etmiş eski sevgiliden gelmiş ve saklanmış olan mesajlardı. Ne kadar büyük laflar edilmiş,ne kadar çok sevilmiş sanki hiç bitmezmiş gibi.Kendime olduğu kadar o adama da artık yabancılaştığımdan garip geldi ;Şimdi ayda yılda bir haber aldığım adamın bir zamanlar “hayatı” olmam…

Buraya kadar normaldi..geçmişle yüzleşip şaşırmak,yabancılaştığını hissetmek kaldıramayacağım duygular değil sonuçta…Beni sarsan şimdi o mesajları şu anki sevgilimden alıyor olmam.Bitmiş bir ilişkiyle ortak noktası olan bir ilişkiye sahip olmak o ortak nokta güzel bir detay bile olsa pek de sevindirici olmuyor.

Öyle büyük laflar etmenin ancak geleceği güldürdüğünü bilmek gerek. O zamanlar bitmez sandığım ilişki bitti. Yani bu durumda şimdiki ilişkim niye bitmesin,niye bir gün gelip o duyguları hissetmesin…Tabiî ki demek istediğim her ilişki bitcek en iyisi kız kurusu olmak ondan değil.Ama ilişkide sonsuza kadar sürecekmiş gibi davranırken bir yandan da arka planda ama bak bitebilir bir gün herkes gidebilirim tek kalacak olan sensin diyebilmek…
En azından benim kendimce çıkardığım sonuç bu…

Bir zamanlar aşık olunmanın yada olunduğunu sanmanın laneti ömür billah yakanızı bırakmaz ..bu da ikinci çıkardığım sonuç…

Demek ki neymiş telefonun bile eskisi kafa karıştırırmış…

26 Temmuz 2012 Perşembe

Psikiyatrik Mırıldanmalar

• Aşırı sevinç, aşırı coşku
• Yeni fikirler, hızlı düşünme
• Her zamankinden fazla konuşma isteği
• Artan aktivite ve enerji
• Değişen algılama (başka bir dünyada olma duygusu, sese karşı duyarlılık, keskin algılama)
• Artan yaratıcılık
• Azalan uyku ihtiyacı
• Artan ilişki isteği
• Önemli olma ve bütün ilgilerin merkezinde olma duygusu
• Artan kendine güven, yapmaya karar verdiği her işi başaracağı duygusu
• Aşırı duyarlılık, gerginlik, sabırsızlık
• Artan cinsel ilgi
• Artan para harcama
• Huzursuzluk, karmaşa
• Günlük yaşam seyrine uymamak

Bunlar mani-hipomani belirtileri.Yani pskiyatik bir rahatsızlık.Tamam bundan sonra depresif bir dönem başlıyor,ve tamam bunların aşırısı olunca hayatı özellikle çevremizdekilere çekilmez hale getirebiliriz ve kendimizi hoş olmayan durumlara sokabiliriz ama yinede bunları okuyunca hipomaniye(mani durumunun daha hafif formu) girsem keşke azcıkta olsa diyen sadece ben miyim?

P.S: böylede uzun cümle kurarım işte:P paragraf sorusu hazırlıycak adamım potansiyelimi farketseler:)

13 Temmuz 2012 Cuma

Canım hem yuva kurmak hem de eğlenmek ister !


Evlenmek olayı hep gözümüze büyütülerek sokulan bir şey.

Bu evlenip mutlu sonla biten filmler var ya,onlar sizi gerçekten evliliğe özendirdi mi?
Çünkü beni evlilikten soğuttu.Hayatım bir filmse evlendikten sonra bitcek ve artık izlenecek bir yanı kalmayan sıkıcı bir şeye dönüşcek hissiyatı yarattı.

26 yaşında hala evlenmeyen birine yazıkkk yaaa diye bakan ve 28 yaşında evlenmek mi yok ya daha neler diyen iki arkadaş ortamı için de sıkışmış durumdayım.

Bir gün mümkünse evlenmemek yok illa olcaksa yurt dışına gezmeye gitmişken hadi evleniveriyim kadar basit bir şekilde kurtulmak isterken ,ertesi gün 40 gün 40 gece sürcek masalsı bir düğün kurgulayacak kadar kendini bilmezim.

Bunların hepsi de evlilik olayının fazla büyütülerek gözümüze sokulmasından taa küçüklükten itibaren.

Sorun ne istediğini bilmeyen ben değil , beni bir şey istemek zorunda bırakan toplumdur.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...